Kültür Sanat

Edebiyat

Ağrı edebiyatı İl’e adını veren Ağrı dağı ve çevresinin çarpıcı tabiat görünümleriyle yansır.Edebiyat ürünlerinin pek çoğunda onun adına rastlamak mümkündür.

Ağrı ile ilgili ilk efsane Adem ile Havva’dan başlar.Söylendiğine göre:
Allahın yarattığı ilk insanlar olan Adem ile Havva Cennet’ten kovulmadan önce Ağrı dağının kuzeyinde Aras nehri kıyısında yaşamışlardır. Havva anamız yasak meyveyi yemeden önce Adem babamızla Ağrı dağı yöresindeki Cennet’te mutlu bir hayat sürüyorlarmış.

Diğer bir rivayet de şöyledir:
Adem ile Havva, Cennet’te şeytanın sözü ile yasak meyvayı yiyip kovulduktan sonra, Ağrı dağının güneyindeki Erem (İrem) bahçelerine inmişler.İnsan nesli buralarda çoğalıp yeryüzüne dağılmış.”

Tevrat ve İncilde anlatılan Nuh Tufanı’nda adı geçen ararat dağının Ağrı dağı olduğu üzerinde en çok gayri müslümler durmuşlardır.Kuran-ı Kerim’in Hüd,Kamer ve Mü’minun sürelerinde anlatılan Nuh Tufanı’nın özellikle Hüd suresinin 44.ayetinde adı geçen ve Hazreti Nuh’un gemisini demirlediği dağın Ağrı dağı olduğu iddia edilmektedir.Böylece Ağrı dağı yüzyıllardan beri dini yorumlara,mitoloji ve efsanelere konu olagelmiş, edebiyat ürünlerinde canlandırılmıştır.

Aşık Kerem,Erncişli Emrah, Karacaoğlan Ağrı için güzel şiirler söylemişlerdir.
Anadoluda çok sevilen Kerem ile Aslı hikayesi’nin bir bölümü Ağrı’da geçer; dumanda yolunu şaşıran Kerem, türkü ile ağrı dağından yol ister, birdenbire murat suyu karşısına çıkıp ta önünü kestiğinde ondanda geçit vermesini talep eder. Eski Doğubayazıt’ta geçen bölümü şöyledir.

Aslı’nın peşinde diyar diyar gezen Kerem, onun izini bir gün Bayazıt’ta bulur. Aslı Keşiş’in Bahçesinde saklanmıştır.Kerem bir yolunu bulup keşişin karısı ile görüşür, Kerem Aslı ile konuşabilmek için keşişin karısının ileri sürdüğü teklifleri kabul eder. Aslının yüzünü görebilmek , onunla konuşabilmek için 32 dişini sırayla çektirir. Sonradan elini sürdüğünde tüm dişleri eskisi gibi olur.

Başka bir anlatım:
Keşiş’in bağında Aslı ile Kerem buluşur.Fakat kızın üzerinde sihirli bir entari vardır.Kerem türkü söyledikçe, düğümlerden biri açılırken, diğeri kapanmaktadır. Aynı durum sabaha kadar devam eder. Sonunda Kerem öyle bir ah çeker ki, ağzından çıkan alevle tutuşup yanar. Bu külün başında günlerce bekleyen Aslı, külü saçı ile süpürürken tutuşur, o da yanar. Külleri birbirine karışır.

 

Halk Şairleri

Hacı İsa Bey (Kılıç) (Tutak İsaabat köyünden)

- Yekmallı Derviş Ağa (Merkez Çukurçayır köyünden)

- Aşık İlyas Başaran (Taşlıçay Yukarı Toklu köyünden)

- İhsan Kılıç (Divani)(Tutak İsaabat köyünden)

- Turan Şahbazoğlu(Mihmani)(Merkez Yolugüzel köyünden)

- İsmet Öztürk (Doğubayazıt Merkezinden)

- Aşık Cevdet Kaya (Seyrani) (Merkez Özbaşı köyünden)

- Memduh Kılıç (Çağlayan) (Tutak İsaabat köyünden)

- Abdulkadir Kılıç (Gamgüder) (Tutak İsaabat köyünden)

- Kasım Aras (Tutak Suvar köyünden)

- Hasan Altay (Taşlıçay Geçitveren köyünden)

- Behman İşlek( Merkez Yığıntepe köyünden)

- Mehmet Ali Gökhan(Merkez Cumaçay Mollaali köyünden)

- Binali Kılıç (Tutak Sincan köyünden)

- Aşık Müslüm Işık (Merkez Yazılı köyünden)

- Aşık Kerem Kılıç(Doğubayazıt merkezinden)

- Hamit Yalçın (Nadan) Tutak Palandöken köyünden)

- Aşık Mehmet Beyazhan(Merkez Yazılı köyünden)

- Aşık Bayram (Taşlıçay Geçitveren köyünden

- Aşık sefer Taşkıran (Firgani) (Merkez yolluyazı köyünden)

- Abdurrezak Akın (Efgani) (Merkez ilçeden)

- Budak Yemiş (Tutak Bayındır köyünden)

 

Belediye Yazılımı: Medya İnternet™ - Belediye Sitesi Kulga © Tüm Hakları Saklıdır.